3 Mayıs 2014 Cumartesi

16. Uluslararası Eskişehir Film Festivali 2. Gün Değerlendirmem (Kumun Tadı ve White Shadow)

Bugün yine iki film izledim ve ikisi de söyleşiliydi. Filmler, White Shadow (Beyaz Gölge) ve Kumun Tadı (Seaburners)



Bugünün ilk filmi "Kumun Tadı"ydı. Filmin kendisinden çok söyleşisi iz bıraktı bende desem hadsizlik mi etmiş olurum bilmiyorum ama sanırım söyleşisiz film, biraz eksik kalacaktı bende. Bunun nedeni filmin ne anlatmak istediğini rahatça okuyamamak değil, filmin çekimleri sırasında verilmiş tavizlerin olduğunu açıkça hissedip bunların neler olduğunu çok da kestirememekti sanırım. Cast seçimi başarılıydı ama yapımcı Yamaç Okur'un da söylediği gibi bağımsız filmlerde alışık olunmayan bir yola gidilerek yıldız iki oyuncu seçilmişti. Yıldız iki oyuncu vardı evet ama sanki onların yerine başkaları olsa film bu kadar olmazdı dedirtebildi. Özellikle de ben Timuçin Esen'in bu film için görünümünden dolayı çok isabetli bir seçim olduğunu düşünerek, yapımcıya bu doğrultuda da katılıyorum. Söyleşide bana geçen duygu; Yamaç Okur'un, yapımcılık mesleğini sonuna kadar sindirebilmiş olduğuydu.
Yamaç Okur film hakkında şunları söyledi: "Atmosferik tarafı ağır basan bir film oldu Kumun Tadı. Yönetmenimiz Melisa Önel fotoğrafçı olmasının da etkisiyle görsel olarak düşünen bir kişi. Filmde doğal sesler kullanılmaya özen gösterildi ve ses tasarımcımız Umut Şenyol bu konuda iyi bir iş ortaya koydu. Kumun Tadı sakin kafayla izlenmesi gereken bir film yani öyle iki filmin üstüne bir de bunu izleyeyim olmamalı. Doğa, filmdeki ana karakterlerden birisi. Zaten filmin çıkış noktası DENİZDİ."

Gelelim ikinci filme:
White Shadow hakkında yazmak biraz daha çekinceyle yaklaşacağım bir iş aslında. Çünkü filmde yaşananlardan çok uzağız. Filmde gördüğümüz kültür bambaşka bir kültür ve bu da filmi okumayı biraz daha zorlu hale getiriyor.
İşlenen konu çok ilgi çekici, çarpıcı ve bunu filmdeki ana karakteri canlandıran Hamisi Bazili ile aynı salonda izliyorsanız daha da gerçekçi. Söyleşide oyunculardan James Gayo şunu söyledi ve filmin ruhunu özetleyen cümle de bu sanırım: "Gerçekle rüya arasında bir yerde."
Filmi izlerken konunun Tanzanyalı olmayan biri tarafından işlendiğini de unutmadan cehalete sövdüm içimden, bunu yaptırıyordu  film. Başarılıydı diyip Hamisi Bazili'nin anlattığı bir anekdotla bugünkü yazımı da bitiriyorum: "Amcam ve ben yolda yürürken (ikisi de albino) bizi işaret edip 'yürüyen para' diyorlardı."


Sahnede çok ışık vardı ve benim çok iyi bir kameram yok. O nedenle fotoğraflarımın kalitesizliğinden ötürü özürlerimi sunarım. White Shadow oyuncuları: James Dayo (ortada), Hamisi Bazili (sağda)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder